Yankı Bağcıoğlu: “20 Askerimizin Şehit Olduğu Kazanın Kırım İncelemesi Sonuçları Kamuoyuyla Paylaşılmalıdır”

17.11.2025

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait C-130 nakliye uçağının düşmesine ilişkin kaza kırım inceleme raporunun kamuoyuyla paylaşılmasını, TBMM’ye detaylı bilgilendirme yapılmasını isteyerek, "Filonun yenilenme sürecinin hızlandırılmasının bir zorunluluk olarak karşımızda durduğu yadsınamaz bir gerçektir" açıklamasını yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait C-130 nakliye uçağının, Azerbaycan–Gürcistan sınırında düşmesiyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, 20 kahramanın şehit verildiği elim kazanın derin bir yasa neden olduğunu, şehitlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diledi.

Bağcıoğlu, "Bu trajik olay yalnızca büyük bir acı değildir; aynı zamanda askeri havacılık alanındaki yapısal sorunların tespiti, şeffaf bir inceleme sürecinin işletilmesi ve Türkiye’nin hava lojistik kapasitesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini acilen ortaya koyan stratejik bir uyarıdır. Kamuoyuna doğru, tek elden ve güvenilir bilgilendirme yapılması, kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesi ve böylesi acıların bir daha yaşanmaması için gereken bütün tedbirlerin kararlılıkla hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir zorunluluktur" ifadelerini kullandı.

“ULUSAL YAS İLAN EDİLMEMESİ KABUL EDİLEMEZ"

20 kahraman askerin şehit olmasının toplumun her kesiminde büyük üzüntüye neden olduğunu belirten Bağcıoğlu, kazanın, askeri havacılığın en kara günlerinden biri olarak tarihe geçtiğini kaydetti. Yankı Bağcıoğlu, şöyle devam etti:

"Toplumu etkileyen bu tarz üzücü olaylar sonrasında dünyada örneklerini sıkça gördüğümüz şekilde, ulusal yas ilan edilmemesi üzüntümüzü daha da arttırmıştır. Geçmiş dönemde yas ilan edilen değişik gelişmeler hatırlanınca, bu olayda ilan edilmemesi kabul edilemez bir durumdur. Ancak yas kararı askerlerimizin şehit olduğu önceki olaylarda olduğu gibi bu olayda da resmi olarak ilan edilmese de Türk milleti bu kara günü yüreklerinde yaşamış ve kederli ailelerin acılarını paylaşmıştır. Bu vesileyle Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet; ailelerine, TSK’ya ve milletimize başsağlığı diliyoruz."

"BEKLENTİMİZ, KAZA KIRIM İNCELEMESİ SONUÇLARININ KAMUOYUYLA ŞEFFAF PAYLAŞILMASI"

Bağcıoğlu, MSB’nin koordinesinde yürütülmesi gereken arama-kurtarma çalışmalarına yönelik açıklamaların devletin farklı birimleri tarafından yapılmasının, devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan bir görüntü verilmesine neden olduğunu belirtti. Bu nedenle özellikle TSK'yı doğrudan ilgilendiren olaylarda açıklamaların MSB tarafından yapılmasının, gerek devlet ciddiyetinin gösterilmesi gerekse kamuoyunun tek resmi kanaldan bilgilendirilmesi açısından gerekli olduğunu vurgulayan Bağcıoğlu, şunları kaydetti:

"Kamuoyunun bilgilendirilmesinde yaşanan gecikmeler ne yazık ki konuyla ilgisiz kurum ve kişilerin yetersiz ve eksik bilgiyle yorumlarda bulunmasına ve halkımızın yanlış şekilde bilgilendirilmesine de yol açmıştır. Maalesef bu süreç halen devam etmekte, özellikle sosyal medyada kazaya ve bıçağın durumuna ilişkin birçok değişik yorum yapılmaktadır. Ayrıca, şehitlerimizin isimlerinin resmî makamlar tarafından açıklanmadan önce paylaşılması, daha resmî açıklamalar yapılmadan kazanın oluş nedenine ilişkin spekülasyonlar yapılmasının da etkin bir iletişim politikasının uygulanmamasının sonucu olduğu kıymetlendirilmektedir. Türk Hava Kuvvetleri; uçuş, bakım ve kaza kırım ekipleriyle dünya standartlarında bilgi ve tecrübeye sahiptir.

Kaza sonrası Türk Hava Kuvvetleri Kaza Kırım Ekibi, olay yerinde kapsamlı incelemelerine başlamıştır. Eksik bilgiyle yapılacak spekülasyona varan yorumlar yerine, kaza kırım ekibi inceleme sonuçlarının beklenmesi gereklidir. Beklentimiz, kaza kırım incelemesi sonuçlarının kamuoyuyla bilgi kirliliğini önleyecek detay ve şeffaflıkta paylaşılmasıdır. Aziz şehitlerimize ve fedakâr ailelerine şükran ve minnetimizin gösterilmesi, üzerimize düşen yükümlülüklerin yerine getirilmesi, ancak bu kazanın nedenleri üzerine cesurca ve şeffaflıkla gidilmesi, tekrarlanmaması için ders çıkarılması ve tedbirler alınması şeklinde olabilecektir.

"FİLONUN YENİLENME SÜRECİNİN HIZLANDIRILMASININ BİR ZORUNLULUK"

Bu elim hadise son tahlilde nakliye filosu ve hava lojistik kapasitemizin mevcut durumunun ve personele yönelik hususların da yeniden ele alınması gerekliliğini bir kez daha göstermiştir. Uzun yıllardır envanterde bulunan C-130 uçaklarımız, Erciyes aviyonik sistemleri modernizasyonu kapsamında önemli güncellemeler geçirmiş olsa da yapısal yorgunluk ve artan görev yoğunluğu dikkate alındığında, filonun yenilenme sürecinin hızlandırılmasının bir zorunluluk olarak karşımızda durduğu yadsınamaz bir gerçektir. Özellikle deprem döneminde yoğun şekilde görev yapan nakliye uçaklarımız, birkaç yıllık uçuş yükünü fedakârca kısa sürede taşımış, yıllık standartlarını katbekat aşmıştır. Bu nedenle doğal olarak sistemsel ve yapısal yıpranmalar yaşamıştır. Alınan bu acı ama önemli ders çerçevesinde savunma bütçesi, artan ihtiyaçlar göz önüne alınarak öncelikli, kritik ve acil olan, aynı zamanda askerlerimizin bekası açısından önemli projelere yönlendirilmeli, harekât ihtiyacı açısından öncelik derecesi düşük projelere -örneğin uçak gemisi- siyasi ve iç kamuoyu odaklı saiklerle kaynak aktarılması yaklaşımına derhal son verilmelidir. Ayrıca hiçbir maddi beklenti içinde olmadan fedakârca görevlerini yapan, gerek uçuş gerekse bakım personelinin içinde bulunulan çok ağır ekonomik şartlarda ezilmesini önleyecek, özel sektöre geçişleri azaltacak, nitelikli insan kaynağının idamesini sağlayacak tedbirler de alınmalıdır. İnsan kaynağımızı koruyacak ve emekli maaşı sistemindeki adaletsizlikleri giderecek düzenlemeler ivedilikle hayata geçirilmelidir. Savunma sanayi gibi kritik alanlarda uzman personelin motivasyonunu artıracak adımlar atılmadığı takdirde, stratejik projelerimiz ve milli hedeflerimiz zarar görecektir.”

"TÜRKİYE ASKERİ HAVACILIK SERTİFİKASYON OTORİTESİ’NİN 25 YILDIR BEKLETİLEN KURULMA SÜRECİ TAMAMLANMALIDIR”

Bağcıoğlu, kaza kırım inceleme raporunun kamuoyuyla paylaşılmasını, TBMM’ye detaylı bilgilendirme yapılmasını, elde edilen bulgular doğrultusunda gerekli kurumsal önlemlerin şeffaf biçimde alınmasını istedi.

Askeri hava aracı test ve sertifikasyonu faaliyetlerini yürütecek, Türkiye Askeri Havacılık Sertifikasyon Otoritesi’nin 25 yıldır bekletilen kurulma sürecinin tamamlanması gerektiğini kaydeden Yankı Bağcıoğlu, şu ifadelere yer verdi:

"Birçok kez gündeme getirdiğimiz şekilde, savunma proje önceliklendirilmeleri harekât ihtiyaçları dikkate alınarak tekrar yapılmalı, gerekirse diğer bakanlık veya kurumların aciliyet arz etmeyen bütçe kalemlerinden acil, kritik, hayati ve personelin bekasını ilgilendiren projelere kaynak aktarımı yapılmalıdır. Birleşik Krallık’tan tedarik edilecek C-130J uçakları zafiyeti kısmen giderecek olsa da hava lojistik filosunun yenilenmesi amacıyla daha önce gündeme getirdiğimiz gibi, Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yapılacak analizler çerçevesinde ilave A400M, C-390, C-27 tedariki gibi projelere de öncelik verilmelidir. Millî Savunma Bakanlığı’na (MSB) bağlı onarım teşkillerinde son yıllarda arttığına şahit olduğumuz, deneyimli personel kaybının yarattığı riskler göz önüne alınarak teknik kadrolarının güçlendirilmesine öncelik verilmelidir. Uçuş ve bakım personelinin özlük hakları, artan görev yüküyle orantılı şekilde iyileştirilmeli, motivasyon ve insan kaynağı sürdürülebilirliği güvence altına alınmalıdır. TSK, dünyanın en geniş görev sahasına sahip ordularından biridir. Artık Türkiye’nin güvenlik ve dış politika ölçeği, mevcut nakliye kapasitesiyle yetinme dönemini geride bırakmıştır. Bu acı ve trajik olay, önümüzdeki dönemde hava lojistik gücümüzün tüm veçheleriyle yeniden yapılandırılması adına bir dönüm noktası olarak görülmelidir."